Nuh’un Gemisi Nasıl Çalışıyordu?
Kur’an-ı Kerim’de, Nuh’un gemisi hakkında “Şânım hakkı için biz o gemiyi bir âyet (alâmet, ibret) olarak bıraktık”(Kamer/15) yazar. Katade’den “Hz. Nuh’un gemisinin enkazı Cûdî dağında kaldı, hatta bu ümmetin ilkleri onu gördü” diye rivayet edilmiştir. Yerlerin ateş püskürtüp suların kabarması konusunda ise “Emrimiz yerini bulup tennur feveran etti” (Hud/40) ifadesindeki “tennur”, ocak ve fırın anlamındadır. Feveran ise, kuvvet ve şiddetle kaynamak, fışkırmaktır. Eski Ahit’e göre Nuh Peygamber’in inşa ettiği gemi 137 metre uzunluğunda, 23 metre genişliğinde. Yüksekliği ise 14 metre. Yine hesaplamalara göre güvertesi yaklaşık olarak 36 tenis sahası büyüklüğünde. Eski Ahit’ten hareketle akıl yürüten Hıristiyan teologlar, gemiye o dönemin tüm türlerini temsil eden 40 bin çift civarında hayvanın bindiğini kabul ediyor. Karşı çıkanlarsa, nesillerin devamının sağlanabilmesi için en az 1.5 milyon çiftin gemiye alınmış olması gerektiğini belirtiyorlar.
İlhami Yangın, konuyla ilgili araştırmasında, dini kaynakları referans göstererek Hz. Nuh’un gemisinin tahtadan değil, metalden yapıldığını ve Titanik gibi buharla çalıştığını iddia etti. Araştırmasını Tevrat’a ve İslam alimlerinin yorumlarına dayandıran Yangın, geminin 42.5 milyon santimetre küp, 50 bin ton ağırlığında, 205 metre ve 74 santim boyunda olduğunu belirtti. Yangın, Elmalılı Hamdi Yazır’ın geminin buharla çalıştığına dair Kuran’ın Hud suresinin 40’ıncı ayetindeki ‘Nihayet emrimiz geldiği ve tennur (tandır veya geminin kazanı) tutuşup parladığı zaman dedik ki; erkeği ve dişisi olan her canlıdan ikişer tane, aleyhlerinde hüküm verlimemiş olanların dışında aileni ve iman etmiş olanları geminin içine yükle.’ ifadesinden yola çıkarak, bu sonucuna vardığını söyledi.
‘Bu gemiyi Tanrı bile batıramaz’ diyerek inşa edilen fakat daha ilk seferinde 1500 kişiye mezar olan Titanik ile hemen hemen aynı hacim ve büyüklüğe sahip olan Nuh’un Gemisiyle ilgili Alimlerin üstünde mutabakata vardığı diğer bir konu ise geminin buharla çalıştığı. Elmalılı Hamdi Yazır’ın konuyla ilgili görüşleri şöyle: “Gemi yelkenli olmayıp, vapur gibi ocaklı ve istim gibi feveranlı yani kaynayıp fışkıran bir kuvvetle harekete geçmiştir. Şimdi biz gemiden söz edilirken tam ocak feveran ettiği sırada ‘yükle’ emri verildiğini işittiğimiz zaman o geminin hareket etmeye hazır bir vapur olduğunu anlamakta hiç tereddüt etmeyiz.” ‘Hz. Nuh’un Gemisi de Titanik gibi Buharla Çalışıyordu’ başlıklı araştırmada, Eski Diyanet İşleri Başkanlarından Ömer Nasuhi Bilmen’in de tefsirlerinde Hz. Nuh’un gemisinin buharla çalışan bir vapur olduğunun onaylandığı belirtiliyor. Yazıda, ‘Geminin kazanlı olduğuna ve buharla çalıştığına dair ilk bilgi ise Ebu Hayyan’ın tefsirinde yer almaktadır. Hayyan konuyla ilgili, -tennur-un suyun toplandığı yer olduğunu nakletmiştir. Bu ifade hemen hemen geminin kazanının olduğunu doğrulamaktadır’ deniliyor. Hz. Nuh’un gemisinin kazanlı olup buharla çalıştığına dair bilgiler, Ömer Nasuhi Bilmen’in Kur’an tefsirinde şu şekilde anlatılır: ‘Hz. Nuh’un gemisi saçtan yapılmış ve buharla çalışan bir gemiydi. Üç tabakadan oluşuyordu. Alt tabakada vahşi haşarat denilen hayvanlar, orta tabakada sair ehli hayvanlar, üst tabakada Hz. Nuh ile kendisine iman etmiş olanlar bulunuyordu’.
Son Yorumlar