Uzayda Enerji Kaynakları Var mıdır? Uzaydaki Enerjiyi Kullanabilir miyiz?
Bazı bilim adamlarına göre, aradığımız enerji yıldızlarda. Mars’a rüzgar türbini kurmayı önerenler de var. Bir diğer fikirse Helyum-3 kullanarak nükleer fisyon yaratmak. Fisyon, atomun çekirdeğinin parçalanarak ikiye bölünmesi anlamına gelir. Füzyon ise atom çekirdeklerinin birleştirilerek daha ağır bir çekirdek yaratılması demektir. Nükleer füzyon, hidrojen izotoplarıyla (deteryum ve tritiyum) test edilmiş olan bir metot. Bunların reaksiyonları, enerjilerinin büyük kısmını radyoaktif nötronlar olarak dışarı salmalarıyla neticileniyor. Dolayısıyla bu hem riskli bir uygulama hem de enerji üretmek için fazla kullanışlı değil. Helyum-3 ise daha güvenli bir enerji üretim yöntemi. Çünkü reaksiyon sırasında radyoaktif atık oluşmuyor. Helyum elementinin bir izotopu olan Helyum-3 iki foton ve bir nötrona sahip. Çok yüksek sıcaklık değerine kadar ısıtılıp deteryumla bir araya getirildiğinde oluşan reaksiyon sonucu muazzam miktarda enerji meydana getiriyor. Sadece bir kilogram Helyum-3 ve 0,67 kilogram deteryumla 19 megawatt/yıl enerji üretilebilir. 25 ton ile bir ülkenin yıllık enerji ihtiyacı fazlasıyla karşılanabilir. Tek proplem, 25 ton Helyum-3’e sahip olmayışımız. Ama Ay’da bu miktarı bulma olanağımız var. Bilim adamları, uydumuzdaki kayaların 1 milyon tondan fazla element içerdiğini söylüyorlar. Dolayısıyla Ay’dan Helyum-3 elde edilebilir. Bir diğer düşünce de güneş enerjisini stratosferin ötesinden depolamak. Çünkü burada, dünyaya ulaştığında olduğundan sekiz kat daha güçlü enerji yayıyor. Üstelik hava koşullarının yansıyan güneş ışınlarını azaltması gibi bir risk de yok. Tabii bunun için uzaya devasa güneş panelleri kurmamız gerek. Burada toplanan enerji, dünyaya ışınlar yoluyla iletilebilir. Bunun için mikrodalga ışınları algılayabilen özel bir anten kullanmak ve alınan ışınları elektriğe çeviren bir sisteme sahip olmak gerek. İletişim için kullandığımız uydular, telefon görüşmelerimiz için sinyal yollarken buna çok benzeyen bir yöntemle çalışıyor. Dolayısıyla bunun için gereken teknolojiye zaten sahibiz. Günümüzde bunun gerçekleştirilmesi için bazı çalışmalar yapılmakta. Rusya, Japonya, Amerika ve kimi Avrupa ülkeleri bu konuda araştırmalarını sürdürüyor.
İzvestiya gazetesinde yer alan habere göre, Rus bilim adamları bir uzay aracından Uluslararası Uzay İstasyonu’na elektrik enerjisi aktarılmasını sağlayacak bir teknoloji geliştirdi. Rus uzay ajansı Roskosmos, uzay çalışmalarında ‘çığır açabilecek’ bir deney gerçekleştirecek. Deney kapsamında Progress uzay aracından Uluslararası Uzay İstasyonu’nun Rusya bölümüne 1.5 kilometre uzaklıktan lazer ışınlarıyla elektrik enerjisi aktarılacak. Rus uzay şirketi Energia’nın sözcüsü Vyaçeslav Tugaenko da bir uzay aracından diğerine enerji aktarmanın, uzay keşif çalışmalarında yeni ufuklar açabileceğini söyledi. Rusya Uzay Akademisi’nden Andrey İonin de uzay araçlarına ‘uzaktan yakıt ikmali yapmanın’ ileride uydular ve askeri araçlar için de kullanılabileceğini söyledi. Japonya 2030 yılına kadar uzayda güneş enerjisi toplamaya ve bunu lazer ışını ya da mikrodalga kullanarak dünya’ya gönderme konusunda çalışmalar yürütüyor. Bu amaçla endüstri şirketlerini ve bilim adamlarını bir araya toplayarak milyarlarca dolarlık temiz enerji kaynağını gelecekte hayata geçirmek isteyen Japon hükümeti, Uzay Güneş Enerjisi Sistemi projesi kapsamında, Dünya’nın atmosferinin dışındaki yörüngeye yerleştirilecek birkaç kilometrekare büyüklüğündeki bir fotovoltaik çanak sayesinde güneş ışınlarını toplamayı planlıyor. Uzayda dünyadakinden en az 5 kat daha güçlü güneş enerjisi, güneş hücrelerinde toplandıktan sonra, yeryüzüne lazer kümeleri ya da mikrodalga halinde ışınlanacak. Dünyaya gönderilen bu enerji de, deniz veya barajlara yerleştirilecek dev parabolik antenler tarafından toplanacak. Japon bilim adamları, orta ölçekli bir nükleer santralin ürettiğine eşit bir gigavat gücünde bir sistemin, şu anda Japonya’daki elektrik üretim maliyetinden 6 kat ucuz olan bir kilovat elektriği 8 sente üretmesini amaçlıyor.
Son Yorumlar