Dünyanın ve İnsanlığın Sonu Nasıl Gelecek?
Son yıllardaki dünyada ekolojik dengelerin oynanmasıyla şiddetlenen hava koşullarındaki dengesizlik, ozon tabakasındaki deliğin büyümesi ve güçlü depremler, bize üzerinde yaşadığımız gezegene çok daha özen göstermemiz gerektiğini açık biçimde göstermekte. Gün geçmiyor ki gezegenimizi tehdit eden yeni bir felaket hakkında bir haber yayınlanmasın. Kirlilik, toprak verimliliğinin düşmesi, grip salgınları, nesilleri tükenen ve tükenmeye yüz tutmuş türler, nükleer silahlanma, dünyayı yok edecek göktaşları ve megafelaketler hakkında bilim adamları uyarıda bulunuyor.
Nükleer Savaş
Dünyada 23 binden fazla nükleer silah olduğunu belirten uzmanlara göre 1977’de ABD Savunma Bakanlığı, olası bir ABD-Sovyetler nükleer savaşı halinde 265 milyon insanın öleceğini hesaplamıştı.
Göktaşı
1 km çapındaki bir meteorun insanlık için önemli bir tehlike oluşturacağı, çapı 3-10 km olan bir meteorun ise insanlığı yok edebileceği belirtiliyor. Fakat son 100 milyon yıla bakıldığında, 1 km çapındaki bir meteor, yaklaşık 500 bin yılda bir kez Dünya’ya çarpıyor. Tüm Dünya’yı etkileyecek daha büyük bir meteor ise en son 65 milyon yıl önce Dünya’ya çarpmış ve dinozorların yok olmasına sebep olmuştu. Bilim adamlarına göre büyük kütleli bir göktaşı, muazzam bir darbe etkisine yol açablir. Tunguska olayını bu senaryoyaörnek olarak gösteren uzmanlar, bu denli büyük çaplı göktaşlarının ancak her milyon yılda iki kere çarptığını belirtiyor. 1908 yılında gerçekleşen Tunguska olayında Hiroşima’da patlayan atom bombasından 1000 kat güçlü bir göktaşı patlaması yaşanmıştı. Dünyaya büyük bir gökcisminin gezegenimize çarpması durumunda dünya dev toz bulutuyla kaplanacak, Güneş aylarca ortadan kaybolacak, küresel yangınlar ve yoğun asit yağmurları meydana gelecek, bitkisel örtü harap olacak, yaşamın sürmesini sağlayan besin maddelerinde büyük kıtlık yaşanacak. Sadece dayanıklı canlılar hayatta kalabilecek. Küresel çapta değişime sebep olan son büyük meteor çarpması, 65 milyon yıl önce oluşmuş ve bu felakette atmosfere kalkan yoğun gaz ve toz bulutu güneşin ısıtıcı etkilerinin aylarca, belki de birkaç yıl tümüyle kesilmesine ve iklimde kısa dönemli büyük çapta değişikliklere neden olmuş. Bu büyük trajediyle başta dinozorlar olmak üzere, karalarda ve denizlerde canlıların önemli bir bölümü yok olmuş. Dünyaya çarpabilecek büyük boy bir meteoritin, “nükleer kış” olarak bilinen, global ölçekte bir iklim değişimini tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda da hesaplar yapılmakta. Hesaplar 10 bin megaton TNT’nin patlamasına denk güçte bir patlamayla benzeri olayların tetikleneceği yolunda. Böyle bir olayda insanlığın %25’i yok olabilir ve uygarlığın yeniden kurulması asırlar sürebilir.
İklim Felaketi
Dünyanın sonuna ilişkin en ürkütücü senaryolardan biri Uluslararası İklim Değişikliği Paneli’nde masaya yatırıldı. Buna göre yerkürenin bu yüzyılın sonuna dek 4-5 derece ısınmasıyla birlikte deniz seviyesi yarım metre kadar yükselecek, dünyanın en büyük kentleri de dahil bir çok kıyı bölgesini sel basacak.
Salgınlar
Asırlar boyunca insanlığın korkulu rüyası olan veba, İspanyol gribi ve günümüzde de kendini gösteren domuz gribi sebebiyle, bir salgının insanlığın sonunu getirmesi yönündeki endişeler güncelliğini koruyor. Son dönemde dikkatler, AIDS, SARS ve kuş gribinin üzerinde yoğunlaştı. Bilim adamları, iklimdeki ısınmanın ve bozulan ekolojik dengenin de etkisiyle, yeni bir virüsün ortaya çıkmasının ve çağımızın ulaşım olanaklarıyla küresel alanda yayılmasının oldukça kolay olabileceğini söylüyorlar. Diğer önemli bir tehlike de, var olan bir virüsün, örneğin kuş gribinin, şekil değiştirerek insandan insana geçer hale gelmesi ve çaresi bulunana kadar büyük can kaybına neden olması. İnsanlığın artık unuttuğu ve direncini kaybettiği, fakat dünyadaki çeşitli laboratuvarlarda bilimsel amaçla örnekleri saklanan, hatta araştırma çalışmaları için laboratuvarlar arasında seyahat eden eski, ölümcül bir virüsün, kazayla ya da terör amacıyla dünyaya yayılması da söz konusu. Bir senaryoya göre, Tayland’da ortaya çıkan kuş gribi büyük bir hızla dünyaya yayılacak ve H5N1 kuş gribi virüsü yaklaşık 360 milyon insanın ölümüne neden olacak. Yeni araştırmalar, kutuplardaki buzulların eski çağlardan kalma virüs partikülleri içerdikleri ve iklimdeki ısınma sebebiyle erirken bunları yeryüzüne yayabilecekleri endişesini de gösteriyor.
Bilinmeyenler
Çeşitli teoriler arasında harekete geçen yanardağların dünyanın iklimini değiştirmesi, bir yıldızdan yayılan gama ışınlarının atmosfere tehlikeli oranda radyasyon salması gibi doğa sebeplerin yanı sıra yeni teknolojilerin kontrolden çıkması gibi insan elinden kaynaklanan etkenler de yer alıyor. Uzaydan gelecek bir başka megafelaket de “hipernova”. Bilim adamları, “Uzayda binlerce ışık yılı önce patlamış bir yıldızın yaydığı gamma ışınları, hiç beklenmedik bir anda gelip dünyayı vurabilir” diyor. Kansas Üniversitesi’nden Dr. Adrian Melott’a göre, bu ışınların sadece 10 saniye süreyle dünyaya değmeleri, ozon tabakasının yarısının birkaç hafta içinde yok olması için yeterli. Bunun anlamı da, yoğun ultraviyole ışınlarına maruz kalacak olan dünyadaki tüm canlıların yok olması. Bir diğer senaryo Dünya’nın manyetik kutuplarının çarpıcı bir biçimde tersine dönmesi ve bunun, dünyanın rotasyonunun değişimini tetikleyerek, felaketlere sebep olması. Manyetik alanın şiddetinde ve biçiminde meydana gelecek değişiklikler, yüklü parçacıkların atmosfere giriş biçimini etkileyecek. Bu durum,yeryüzüne ulaşan zararlı ışınımın önemli ölçüde artmasına sebep olacaktır. Eğer bu durum atmosferdeki ozonun bozunmasına sebep olursa, morötesi ışınımın dünyaya daha fazla ulaşması kaçınılmaz olacaktır. Bu olayın korkutucu yanı, aşırı radyasyonun neden olacağı kanser ve genetik mutasyonlardır.
Son Yorumlar