Hitler’in Gizli Silahları ve Projeleri
Yakın tarihe dair anlatılanlara göre, ABD ve Sovye rusya süper güç sıfatına kendi araştırmaları sayesinde ulaşmıştı. Fakat 2. Dünya Savaşı’na kadar sadece kendi bölgelerinde güçlü olan bu iki devlet nasıl oldu da bir anda tüm dünyaya meydan okuyacak bir duruma geldiler. Bu olayın arkasındaki gizem 1939’da aynı şeyi yapan başka bir devlette gizli. Adolf Hitler’in nazi almanyası yaptığı bilimsel yatırımlar sayesinde tüm dünyaya meydan okuyan bir güç haline gelmişti. Doğa üstü olaylara ve bilim kurgu sayılacak teknolojik gelişmelere büyük merakı olan Hitler, iktidarda olduğu sürece bu tarz projeleri hep destekledi.
Savaşın son yıllarında müttefikler ve Sovyetler tarafından kıskaça alınmış olan Naziler kurtuluşu zamanın çok ilerisinde bilimsel buluşlar geliştirmekte aramıştı. Hitler’in elindeki tüm maddi ve insani kaynağı yönlendirdiği projeler, yeraltı labarutarları ve dağların içine oyulmuş gizli üstlerle yürütülmüştür. Birçoğu prototip haline gelen bu silahların birçoğu ise savaşta kullanılamadı. İntihara hazırlanan Adolf Hitler son emrini bu projelerin yok edilmesi için verdi. Fakat emir tam olarak uygulanmadı ve bu teknolojik silahların planları günümüze dek ulaştı.
Yelken Bombası
Adolf Hitler’in Londra’yı yok etmek için planladığı gizli silahı yıllar sonra ortaya çıktı. Nazi lideri bu gizli silahını hayata geçirmiş olsaydı, İngiltere’nin başkenti Londra’yı yok edecekti. Hitler’in çizimlerini gizlice yaptırdığı yelken bombası adlı 1000 kilogram ağırlığındaki bomba, Londra’ya atıldıktan sonra pilot paraşütle atlayarak kurtulacaktı. Helikopter şeklindeki yelken bombası saatte 1125 kilometre hızla çakılacaktı. Nazi mühendisleri bu şiddette bir patlamayla Londra’nın büyük bir kısmını yok etmeyi planlıyorlardı. Nazi mühendislerin bu plan üzerinde hangi tarihte çalıştıkları tam olarak tespit edilemedi fakat çizimler 1945 yılında Berlin işgal edildikten sonra Hitler’in sarayı Reichskanzlei de bulundu.
Hayalet Uçak
Savaşın ilk dönemlerinde Nazi uçakları nedeniyle büyük zorluklar yaşayan başları müttefikler zamanla radar teknolojisini daha etkili hale getirdi. 1944’te artık nazi uçaklarının üstünlüğü azalmaya başlamıştı. Hitler kurmaylarıyla beraber ilk hayalet uçağın planlarını yaptı. Horten kardeşler tarafından gerçekleştirilen projeyle radara yakalanmayan bir bombardıman uçağı hazırlandı. Horten HO 229 adlı araç gelişmiş prototip aşamasına geldi. “H 2-29” adlı bombardıman uçağı o dönemin en hızlı ve en etkili uçağı olacaktı. Eğer hayalet uçak projesini hayata geçirmiş olsaydı, belkide İkinci Dünya Savaşı’nın seyri değişmiş olacaktı. Üç prototipi üretilen uçak bin kilometre hız, bin kilogram bomba taşıma kapasiteliydi. Denemelerden olumlu sonuç alan bu uçağın seri üretimi Hitler’in intiharına yetişemedi. Savaştan sonra uçağın planları ABD ordusuna geçti. ABD’de radara yakalanmayan hayalet uçakları ilk kez 1974 yılında üreterek hava kuvvetlerinin hizmetine girmişti.
Focke Wulf Ta
Hitler’in önem verdiği bir diğer projeyse uzay savaşlarıydı. Nazi UFO’larıyla başlayan uzay projeleri süpersonik bir aracın tasarımına kadar geliştirildi. Plana göre bu araç uzaya gidecek ve yörüngeden Amerika başta olmak üzere tüm düşman devletlerin önemli kentlerini bombalayacaktı.
SdKfz 302
İlk kez 1942 yılında kullanılmaya başlayan mini tanklar uzaktan kontrol edilebiliyordu ve mayınlara karşı geliştirilmişti.
Güneş Silahı
Life dergisindeki bir makalenin yıllar sonra yeniden gündeme gelmesiyle tartışılmaya başlanan plana göre, naziler yıllar önce güneş silahı ile kentleri uzaydan kavurmayı amaçlamışlar. Tarihe Oberth Aynası olarak da geçen silahı Avusturya-Macaristan kökenli ünlü roket bilimcisi Hermann Oberth’ın 1923’de ortaya attığı ve 3 milyon mark maliyetli 15 senede üretilebilecek bu silahla asıl amacın insanlara güneş ışığı sağlamak olduğu belirtiliyor. Fakat daha sonra bunu nihai silah olarak nitelendiren Oberth, “Benim uzay aynam aynı el aynasına benzer. Küçük çocukların sınıflarında güneş ışığını tavana yansıtmaları gibi. Fakat aniden öğretmenin yüzünde parlayan ışık tatsız olaylara sebebiyet verebilir” demişti. Büyük uzay aynası ile dünya üzerindeki güneş ışınlarını yoğunlaştırmayı hedefleyen naziler’in düşman kentleri yakmak ya da okyanusun bir kısmındaki suları kaynatmak için böyle bir plan yaptıkları ortaya çıktı. 1 buçuk kilometre genişliğinde dev bir mercekleri kullanarak güneşi hedefe tutmayı planlayan nazilerin büyüteçle güneş yardımıyla kağıtların yakılması gibi kentleri yakmayı planladıkları belirtildi. 1945’de naziler savaşı kaybedince rakip müttefiklerin belgeleri ele geçirdiği ve belgelere göre Almanlar’ın 22 bin 236 mil yüksekliğe ayna silahı yapmaya çalıştıkları ifade edildi.
Schwerer Gustav
Dora olarak da bilinen Schwerer Gustav, 800 mm çapta namluya sahipti. Bu çapta bir namlu savaş alanında ilk ve tek olarak 2. Dünya Savaşı’nda kullanılmıştır. 1930’da Krupp tarafından geliştirilen bu top, geniş alana sahip istihkam mevzilerini yok etmek üzere tasarlanmıştır.
V-7
Uçan daire projesini ilk kez nazilerin ürettiği ancak hayata geçiremediği, günümüzde görülen uçan cisimlerin ise Hitler’in projesini çalan ABD tarafından üretildiği iddia edilir. Alman bilim dergisi PM’de yayınlanan bir makalede, Nazi bilim adamlarının uçan dairelere benzer hava araçları geliştirmeyi başardığı ileri sürüldü. Adolf Hitler’in emriyle 2. Dünya Savaşı döneminde geliştirilen araçların, İngiltere semalarında görüldüğüne ilişkin raporlar olduğu belirtilen makalede, görgü tanıklarının ünlü Thames Nehri üzerinde uçan diskler gördüklerine dair ifadeler verdiği belirtildi. Otto Habermohl ve Rudolf Schriever adlı Alman mühendislerin geliştirdiği uçan daire projesinin 1942-1943 seneleri arasında Prag kentindeki bir üste yürütüldüğü ve Alman uzmanların burada en az 15 prototip geliştirdiği açıklandı. Naziler 1941 ve 1942 yıllarında daire biçimli uçak üretimi için çalışmalara başlamıştı. Fakat ilk denemelerde oldukça ciddi yapım hataları ortaya çıktı. V-1, V-2, V-4 den sonra, 1942’de mühendis Richard Miethe, İtalyan bilimadamı Giuseppe Bellonzo ile V-7 nin yeni modeli için çalışmaya başladı. Hitler’in de desteğini alan Miethe-Bellonzo ekibi, Schriever-Habermohl ikilisiyle ortak araştırmaya giriştiler. Böylece ünlü V-7 ortaya çıktı.
Henschel Hs 293
Savaş döneminde kullanılan gemi-savar güdümlü füze. Radyo frekanslarıyla kontrol edilen ve altında roket motoru bulunan kanatlı bomba.
Messerschmitt Me 262 Schwalbe
Dünyanın ilk operasyonel jet motorlu saldırı uçağı olan Messerschmitt Me 262 Schwalbe savaşın başında kullanılmaya başlandı. Keşif uçuşlarının yanı sıra bombardımana da katılabilen uçaklar gece uçabiliyordu. Fakat motorlarındaki bir sorun sebebiyle çok uzun kullanılamadı.
Henschel Hs 117 Schmetterling
Ekranlardan koordinasyonları takip edilebilen karadan havaya güdümlü füzeler 2. Dünya Savaşı döneminde geliştirilmişti. Aynı zamanda havadan havaya güdümlü versiyonları da tasarlanmıştı. Operatörü, teleskopik takip ile radyo frekansları sayesinde füzeleri kontrol edebilecekti.
Bachem Ba 349 Natter
2. Dünya Savaşı sırasında naziler tarafından kullanılan hava savunma sistemi. Bugünkü füze kalkanlarına benzeyen sistem, rakip savaş uçaklarını hedef alıyor. Yere dik olarak havalanan füze benzeri hava araçları, düşman savaş uçaklarına yaklaşınca silahlarını ateşlemeye başlıyor. Bu esnada uçuşun büyük kısmını otomatik pilot kontrol ediyor.
Atom Bombası
Alman tarihçi Rainer Karlsch, “Hitler’in Bombası” adlı eserinde, 2. Dünya Savaşı sırasında nazilerin atom bombası üretmeye çok yaklaştıklarını yazdı. Kitapda, ilk nükleer deneylerini yaptıkları bir tesisi Berlin yakınlarındaki Gottow köyünde bulduğunu, gizli tutulan tesisin, büro, laboratuvar ve atölyelerin bulunduğu 5 binalık bir kompleksten oluştuğu belirtildi. Tesiste çalışanların radyoaktif ışınlara karşı yeteri kadar korunmadıkları ve bir görevlinin büyük acılar çekerek öldüğü anlatılan kitapta, nazi bilim adamlarının Rügen adasında ve Thüringen eyaletinde atom bombası denemeleri yaptıkları, bu testler sırasında yüzlerce savaş esiri ve tutuklunun öldüğü kaydedildi. Amerikalı tarihçi Mark Walkers de, nazilerin İkinci Dünya Savaşı sırasında denedikleri atom bombalarının etkisinin, savaş sonunda Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarından çok daha az olduğunu söyledi.
Son Yorumlar