İkiz Kuleleri Kim Yıktı? 11 Eylül’ün Sırları ve Bilinmeyenleri
Dünyanın toplumsal hafızasında derin iz bırakan 11 Eylül saldırısının üzerinden yıllar geçti ama saldırıların kaynağıyla ilgili tartışmalar bitmedi. Saldırının gerçekleştiği gün bile yanıt bulamayan sorular ise hala yanıtsız. Bazı iddialara göre 11 Eylül saldırısı ABD gizli servisleri tarafından Orta Doğu’ya yönelik işgal ve harekat faaliyetlerini meşrulaştırmak, ülke ve dünya kamuoyunun desteğini almak amacıyla düzenlenmiştir. Kendilerini “şüpheciler” olarak tanımlayan, bazı akademisyenler, saldırıları soruşturan Bush yönetiminin dürüst davranmadığı, Dünya Ticaret Merkezi’nin, kontrollü bir şekilde yıkıldığının hemen hemen kesin olduğu ve Hükümetin, 11 Eylül’ün saldırılarına müsaade etmekle kalmayıp bu olayları, kendi siyasi gündemini hayata geçirmesini kolaylaştırmak için bizzat tertiplemiş olabileceğini ileri sürdü.
11 Eylül saldırılarıyla ilgili ileri sürülen komplo teorilerinden bazıları:
– Dünyanın en güçlü hava kuvvetleri, kaçırılan dört uçaktan hiçbirini neden durduramadı ya da düşüremedi?
– Bu denli büyük çaplı bir saldırıdan CIA gibi müthiş bir güce ve istihbarata sahip gizli servisin haberinin olmaması ve hiçbir şey yapamamış olması şüphe uyandırdı.
– İkiz Kulelerin yıkılış şekli planlanmış yıkımlar gibi gerçekleşti. Ayrıca, binaların yıkılma hızı da kuşkuları artırdı.
– İkiz Kuleler kontrollü patlamalarla yıkıldı. Binaların yaklaşık 10 saniyede yıkılması, yangınların kısa sürmesi, çöküşten kısa süre önce patlamalar duyanların olması, çöküşün başladığı katlardan çok altlardaki bazı pencerelerde şiddetli enkaz püskürmeleri görülmesi bunu gösteriyor.
– Video görüntüler incelendiğinde, güneydeki kuleye çarpan uçağın camlarının görülmediği ve United Airlines logosunun olmadığı, bu uçağın ABD Ordusu’nda kullanılan Boeing 767 tipi yakıt ikmal uçağı olduğu ileri sürüldü. Motorlarının ise Boeing 767 tipi yolcu uçağına ait olmadığı, sebep olarak da 767’lerin motor çapının 3 metre, görüntüdeki uçağın motorlarının ise daha küçük olduğu belirtilmiştir.
– Dünya ticaret merkezi kompleksine bağlı olan 7 nolu binaya herhangi bir uçak çarpmadı ve patlama yaşanmadı. Acil durumlar, CIA ve istihbarat servislerinin bulunduğu 7 numaralı bina, patlayıcı ve yanıcı maddeler kullanılarak kontrollü bir biçimde yıkıldı. 2,25 saniyede serbest düşüşe geçen binanın çöküş hızı üzerinde duruluyor. Bu kadar hızlı ve simetrik bir çöküşe ancak patlayıcıların neden olabileceği öne sürülüyor. Resmi açıklamalara güvenmeyen bazı bilim adamları, olay yerinden aldıkları dört ayrı toz örneğini incelediklerini ve ısıtıldığında şiddetli patlamaya sebep olan alaşımlar bulduklarını belirtiyor. Bu kişiler sadece 7 numaralı binada değil İkiz Kuleler’in içinde de tonlarca alüminyum-demir oksit karışımının ve başka patlayıcıların bulunduğunu söylüyor.
– Binaların çöküşüyle ilgili diğer bir açıklama da binada kullanılan çelik iskeletin, yanan uçak yakıtının ortaya çıkardığı sıcaklık sebebiyle eridiği hakkındaydı. Ancak uçak yakıtı 400 ila 800 santigrat derece arasında yanarken binanın iskeletinde kullanılan çelik alaşımın erimesi için gereken sıcaklık tam olarak 1510 santigrat derece. Bu sıcaklığın oldukça altında yanan uçak yakıtının, çeliği eritmesine imkanı yoktu.
– Pentagon’a uçak çarpması sonucunda oluşan hasarın yayıldığı alan bir uçak çarpması için oldukça küçük. Pentagon’a Boeing 757 çarpmadı; bir füze, küçük bir uçak ya da insansız uçak çarptı. Ortalıkta bulunan uçak enkazı olarak gösterilen parçalar düzmece.
Fransız yazar Eric Loran “11 Eylül’ün Gizli Yönü” adlı kitabında tüm soruların yanıtının, Bush yönetiminde bulunan “şahinlerin” 11 Eylül öncesi projelerinde olduğunu ifade ediyor.
ABD yönetiminin de itiraf ettiği gibi, Bush yönetimi saldırıların olacağını bilmesine ve bu konuda CIA’nın hazırladığı raporun Bush’a verilmesine rağmen saldırılara neden engel olunmadı?
New York’taki enkaz kaldırma işi neden özel bir şirkete verildi, o şirket enkazı neden büyük bir aceleyle kaldırdı ve delil toplanacağına enkaz adeta yok edildi?
Pentagon’a çarptığı söylenen uçağın boyutlarıyla, binanın duvarındaki iz neden birbirini tutmuyor?
Saldırı, neden binaların daha boş olduğu bir saatte gerçekleştirdi?
Uçuş yasağının bulunduğu Manhattan üzerinde uçakların bulunduğunu, kaçırılan uçakların bir saat süreyle rotasından çıktığını nasıl oldu da hiçbir radar, hiçbir savunma sistemi anlayamadı?
11 Eylül olaylarının ardındaki gerçeklerin İngiltere Lordlar Kamarası’nda değerlendirildiği biliniyor. 11 Eylül olayını ayrıntılı şekilde değerlendiren İngiltere Lordlar Kamarası’na rapor veren Michael Meacher şunları söylemiştir: “Böylesine devasa öneme sahip bir olayın bu şekilde gizeme gömülmesine modern tarihte daha önce hiç rastlanmamıştır. Anahtar konumundaki bazı gerçekler mümkün ve anlaşılabilir bir temele dayandırılarak açıklanamamış durumdadır.”
11 Eylül’ün aslında ABD’nin politikalarını uygulamak için hayata geçirdiği bir plan olduğunu iddia eden aralarında öğretim görevlilerinin ve bilim adamlarının da bulunduğu 500 kişinin katılımıyla Chicago’da yapılan konferansın ana gündem maddesini, 11 Eylül’de Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırı oluşturdu. Ortak görüş ise, 11 Eylül saldırılarının ABD yönetiminin politikalarını uygulamak için kurgulanan bir eylem olduğu. Konferansta, uçakların çarptığı ikiz kulelerin nasıl olup da iskambil kağıtları gibi yıkıldığı tartışıldı. Aralarında Brigham Young Üniversitesi Fizik Profesörü Steven Jones’un da bulunduğu bir grup, jetlerin kulelere çarpmasının ve ardından çıkan yangının, binaların çökmesi için yeterli olamayacağını belirtiyor. Bu grup, kulelere önceden yerleştirilen uzaktan kumandalı bombaların patlatılarak, binaların yıkıldığını ileri sürüyorlar.
Amerikalı bir grup mimar ve mühendis öncülüğünde 11 Eylül saldırılarının yeniden araştırılması için çalışma yapan ve 32 faklı organizasyonun desteklediği ReThink911 hareketinin hazırladığı dilekçe dünya çapında 2,000’den fazla mimar ve mühendis ve 17,000’den fazla kişi tarafından imzalandı. Hareketin dayanak noktası ise saldırılardan sonra yıkılan 7 numaralı kule.Saldırıların olduğu gün 47 katlı 7 numaralı kule 6.5 saniye içerisinde yıkıldı. Amerikan Hükümeti’nin saldırılarla ilgili hazırladığı raporda 7 numaralı kulenin yıkılma nedeninin herhangi bir patlama veya sıvı yakıt yanması olmadığı, binada çıkan normal yangının kulenin yıkılmasında rol oynadığı belirtildi. Federal Hükümet’e bağlı Ulusal Standart ve Teknoloji Enstitüsü kulenin “Serbest Düşme” yaparak yıkıldığını önce reddetse de daha sonra kabul etmek zorunda kaldı. Yapı Mühendisi Jonathan Smolens, bünyesinde 40,000 ton çelik ve diğer yapı malzemeleri bulunan 7 numaralı kulenin patlatılmadan “Serbest Düşme” yapmasının imkansız olduğunu söylüyor. İnşaat Mühendisi William Rice ise kulenin bu şekilde yerle bir olmasının tek nedeninin önceden planlanmış, patlayıcılarla gerçekleştirilen kontrollü bir yıkım olduğunu ifade ediyor. Profesör Lynn Margulis ise “Kulenin yıkılma videolarını izleyen herkesin anladığı tek şey; binanın haftalar önceden çok dikkatli bir şekilde planlanmış, kontrollü ve çok kuvvetli patlayıcıların kullanıldığı bir düzenekle yıkıldığıdır.” diyor. ReThink911’ın öne sürdüğü bilgiler bunlarla sınırlı değil. 7 numaralı kule çökmeden 1 saat önce CNN muhabiri canlı yayında kulenin yandığını ve kısa bir süre içerisinde çökeceğini söylüyordu. BBC muhabiri ise kule çökmeden 20 dakika önce kulenin nasıl yıkıldığını New York’tan canlı yayında ayrıntılarıyla anlatıyordu!
11 Eylül muamması var. Kuşkular çok fazla. Bizdede bu türlü olaylar yoğundur. Ama yukarıda verilen komplo doneleri doğrumu. Son paragraftaki 20 dakika hikayesi ise çok saçma. BBC muhabiri niye yıkılmamış kuleleri yıkıldı desin canlı yayında kuleler ayakta iken. O kör ise yanındakilerdemi kör. Resmi açıklamalar her zaman yanlıştır, ama komplo teorileride hep yalandan oluşur.