Çakralar Gerçek mi? Çakra Dengelemesi Nasıl Yapılır? Çakralar Nasıl Açılır?
Kaynağını Hint felsefesi ve Asya kültüründen alan “çakra”, fiziksel bedenimizle birlikte hareket eden enerji bedenimiz olarak tanımlanır. Çok eski kaynaklarda vücutta 88 bin adet çeşitli büyüklükte çakranın varlığından söz ediliyor. Bedenimizin orta ekseninde hizalanmış “Temel Çakra” olarak bilinen çakraların sayısı ise 7 ve ağırlıklı olarak bu çakralarla ilgili çalışılıyor. Sanskritçe kaynaklı bir kelime olan çakra, Tibet dilinde “tekerlek” ya da “dönüş” anlamına geliyor. Hint felsefesi ve bazı Asya kültürlerine göre, insanda bulunan bu enerji merkezleri, girdap şeklinde dönen enerji alanından oluştuğu için bu tanımları alıyor. Hint felsefesine göre, insanın kafasının tepesinde pozitif bir akım varken, kuyruksokumunda negatif bir akım bulunuyor. Bu iki “kutup” arasında dolaşan elektrik gücü de “yaşam” olarak tanımlanıyor.
Çakraların varlığına ilişkin düşüncenin ana kaynağı Budizm ile Hinduizm inançlarıdır. Bu gelenekler genel olarak Yoga ve Tantra’dır. Tantra Ortaçağ Hindistan’da oluşturulan dini, ruhsal ve meditatif uygulamaya verilen addır. Çakra hiyerarşisi 8.yüzyılda Buddhist Hevajra Tantra ve Caryāgiti tarafından açıklanmıştır. En bilinen çakra sistemlerinden biri Hindu çakra sistemi olan Kundalini’dir. İnsan vücudundaki gizemli bir evrim enerjisi olarak nitelendirilen Kundalini enerjisi, organizmada uyuyan, hareketsiz potansiyel bir güç anlamındadır. Çakralar fiziksel olmaktan çok süptildir, fakat fiziksel sağlığımızla ilişkilidir. Süptil beden okült ve ezoterik öğretilerdeki canlıların eterik, görülmeyen bedenidir. 1927’de Sir John Woodroffe “Sat-Cakra-Nirupana” ve “Padaka-Pancaka” Hint dilinde yazılmış metinleri tercüme ederek “The Serpent Power” (Yılanın Gücü) adlı kitabında belirtmiştir. Yedi Çakralı Sistem batıda bu kitap sayesinde popüler bir hale gelmiştir. C.W. Leadbeater tarafından yazılan “The Chakras” (Çakralar) adlı kitap da bu konudaki fikirlerin gelişimini sağlamıştır.
Çakralar
Tüm canlıların fiziksel bedenleri olduğu gibi, fiziksel bedenleri ile birlikte yaşayan ve hareket eden enerji bedenleri de vardır. Çakralar da birer enerji organıdır ve fiziksel bedenin ihtiyacı olan yaşam enerjisini evrenden toplayıp bedenin kullanacağı forma dönüştürürler. Bazı kadim bilgilerde vücutta 88 bin adet çeşitli büyüklükte çakranın varlığından söz edilir. Yani insan bedeninin hemen hemen her bölgesinde bir çakra vardır. Bu çakraların çoğu çok küçüktür. Daha büyük ve önemli işlevleri olan 40 kadar “ikincil çakra” ve bedenimizin orta ekseninde hizalanmış “Temel Çakra” olarak bilinen 7 çakramız vardır. Ağırlıklı olarak bu 7 çakra ile çalışılır.
1.Kök Çakrası: Üreme organlarıyla alakalıdır . Bu çakra belkemiğimizin sonuna bağlı olup, bacaklarımızın arasından yere doğru yönelir. Rengi kırmızıdır. Bağlantılı olduğu element “toprak”tır ve yaşama içgüdüsü, bedene ve fizik plana bağlılık eğilimi ile ilişkilidir. Yaşama isteğimizi ve canlılığımızı destekler. Dengeli çalışması, bedensel sağiık, güvenlik duygusu ve yaşama sevinci olarak tezahür eder. Bu çakra cinsel beze tekabül eder.
2.Haç Çakrası: Böbreküstü bezleriyle ilgilidir. Rengi turuncudur. Karın bölgesinin alt kısmında yer alır. Bağlantılı olduğu element “su”dur ve cinsellik duyumları ile alakalıdır. Dengeli çalışması, duyumsal yoğunluk, cinsel doyum ve değişimi kabul etme becerisi olarak tezahür eder.
3.Güneş Sinir Ağı: Pankreas bezini yönetir. Rengi sarıdır. Duygusal bedenimizle bağlantılı olup, arzularımızı, yaratıcılığımızı ve ilişkilerimizi yönlendirir. Kişisel güç, irade, özsaygı duygularımız bu çakra ile ilintilidir. Bağlantılı olduğu element “ateş”tir. Dengeli çalışması, enerji, verimlilik, çabuk karar verebilme ve güç faktörünü baskıcı olmadan kullanabilme yetisi olarak tezahür eder.
4.Kalp Çakrası: Timus bezi ile ilgilidir . Dokunma duyumuzu kontrol eder. Sevgi ve şefkat duygularımız ile ilintilidir. Bağlantılı olduğu element “hava”dır. Sağlıklı çalıştığında, sevgi, şefkat, barış ve güçlü bir adalet anlayışı olarak tezahür eder.
5.Gırtlak Çakrası: Tiroid bezini yönetir. beşinci çakramız boğazımızdadır. Rengi parlak mavidir. Sanatsal yaratıcılığımız ve kendimizi ifade etmemiz için gereken enerjiyi sağlar. Bu çakra dünyaya açılan penceredir.
6.Alın Çakrası (Üçüncü Göz): Hipofiz bezi ile bağlantılıdır. Rengi çivit mavisidir. Aynı zamanda “üçüncü göz çakrası” olarak da bilinen bu çakra, iki kaşın ortasında yer alır.Sezgilerimiz, durugörü, hayalgücümüz için gereken enerjiyi sağlar.
7. Tepe Çakrası: İpofiz bezi ile alakalıdır . Yedinci çakramız başımızın tepesinde tam ortasındadır. Rengi mordur. Taç çakra olarak da bilinen bu çakra, saf farkındalık olarak bilinen bilinç seviyesine karşı gelir. Beş duyunun algılayamadığı, zaman – mekan ötesi birlik alemiyle bağlantı noktamızdır. Bilgelimizin ve ruhsallığımızın gelişmesi ve anlayışlılığımızın artması için gereken enerjiyi sağlar.
Kök çakrada sorun olduğu zaman aşırı sinir ve öfke, alkol ve madde bağımlılığı, aşırı sahip olma isteği ile gelen kabızlık ve şişmanlık olur. İkinci çakrada proplem olduğu zaman cinsel organlarda, üreme organlarında sorun olur. Mesela kanserin vücudun neresinde olduğu çok önemlidir. Beyin kanseri ile rahim kanseri farklı enerji bölgelerindeki tıkanıklara işaret eder. İkinci çakrasında sorun olanların karşı cinse karşı isteksizliği, cinselliği reddeden bir halleri vardır. Üçüncü çakrada sorun olduğu zaman karaciğer, mide, sindirim sistemi rahatsızlıkları olur. Kolay üzülme hali ile birlikte günlük hayatındaki kimliklerini taşıyamamak bu çakrasında sorun olan kişilerin sık yaşadığı problemlerdir. Kalp çakrasında sorun olduğu zaman ilişki kurma, dokunma-dokunulma becerileri bozulur. Almayı becerememek ve başkalarının sevgisine, düşüncelerine aşırı duyarlı hale gelmek bu kişilerin ortak sorunudur. Boğaz çakrasında sorun olduğu zaman boğaz ve boyun hastalıkları, tiroid bezi ile ilgili hastalıklar yaşanır.
Çakralar Nasıl Temizlenir?
Evrensel Enerji’de amaç, evrenin enerjisini bedenimize alabilmek. Çoğu zaman bu enerji vücutta gerektiği gibi dolaşamaz. Evrensel Enerji ile bu enerji kanalları yeniden açılıp düzenli çalışmaları sağlanıyor. Kişi, enerji kanalları açık ve bu kanallardaki enerji akışı düzenli bir biçimde çalıştığında, en üst sağlık düzeyine kavuşuyor. Kişinin bunun için altı aşamadan geçmesi gerekiyor. Bir ve ikinci aşamada evrensel enerjiyi absorbe eden çakralar %60 oranında harekete geçiriliyor. Üç ve dördüncü aşamalarda ise bu oran %100’e varıyor. Beş ve altıncı aşamalarda ise öğreti derinlik kazanıyor. Usta Dang, bir söyleşisinde şöyle diyor: ‘‘İnsanlar kötü karmalar (en kötüleri gurur, kibirlilik, aldatma ve kendisinin Tanrı’dan üstün olduğunu düşünmektir) edinmeye başladıklarında özel yeteneklerini kaybettiler ve çakraları tamamen kapatıldı. Böylece geriye doğru geliştiler, her gün yozlaşma, maddiyatçılık, çatışma, cinayet ve savaşın kötü karmasına daha da gömüldüler.’’ Hastaya Evrensel Enerji’yi aktarmak için ilk aşamalarda sadece eller kullanılırken 5. aşamanın son bölümünden itibaren ve 6. aşamada Evrensel Enerji’yi konsantrasyon ve düşünce gücüyle hastalara iletmek de mümkün oluyor. Evrensel Enerji’nin gücünde de hiçbir sınır yoktur. Bu enerjiyi kullanabilmenin üç koşulu vardır: Bedenin eğitilmesi, Evrensel Enerji’nin bedende saklanılabilmesi, Evrensel Enerji’nin hastanın iyileştirilmesi ya da sağlıklı kişilerin hastalıklara karşı dirençlerini ve yaşam güçlerini artırmak için kullanılması.
Çakralar tamamen veya kısmen tıkanabilir. Böyle olunca salgı bezleri tam kapasiteyle çalışmadıkları için vücutta çeşitli hastalıklar meydana gelebiliyor. Beyinsel çatışmalardan, stresten, kötü düşüncelerden, psikolojik baskılardan, affetmemeyi bilmemekten dolayı çakralar rahatlıkla kapanabiliyor. Çakraların kapanmasında, günlük stresler, ses ve hava kirliği, kötü beslenme gibi durumlar da etkili olabiliyor. Her bir çakranın bedenimizde etkilediği organlar var. Hangi çakramızda enerji azalması, tıkanması, yani sorun varsa onun etkilediği organda da sorun olur. Onun için çakralara, içinde bulunan enerjilerden daha yüksek ve saf enerjiler aktığı sürece titreşimleri artar ve tıkanıklıklardan kaynaklanan düşük frekans yok olmaya başlar. Çakralarımıza işlevine uygun enerji titreşimleri vermemiz gerekir. Böyle enerji titreşimleri, doğada bolca bulunan elementlerle olduğu kadar saf, parlayan renklerle, değerli taşlarla, seslerle ve aromaterapi yağlarıyla sağlanır. Ama bunları bir uzman yardımıyla yapmalısınız. Çakralar Reiki’de de kullanılır. Reiki ustaları, reiki ile ilgili teorik ve pratik bilgiler verirken herkesin bedeninde bulunan, ancak zamanla tıkanmış olan kanalları açıp çakraları yeniden enerjiyle yüklüyor. Kanalları açılan, enerjiyle yüklenen bir kişi başkalarına enerji vermeye hazır hale geliyor. Enerji iletme yeteneğinin bir kişiden diğerine geçirilmesi işlemine ‘inisiyasyon’ deniyor. Ellerini kullanarak enerjiyi ileten reiki ustaları sadece birer aracı.
Değerli taşlar, Toprak Ana’nın elementlerinden yaratıldıkları için bizi toprağın koruyucu, güçlendirici ve besleyici enerjisiyle birleştirirler. Işığı, en saf ve en doğal renkleriyle verirler. Hem gökyüzünün hem de yeryüzünün güçlerini çekerler ve dünyaya yayarlar. Kristal yapıları, bizimle kozmik düzen arasındaki ilişkiye benzer düzen prensiplerini yansıtır. Böylece beden ve ruh üzerinde uyum sağlayan bir etkiye sahip olurlar.
Hangi çakra için hangi taşı taşımalısınız? 1. KÖK ÇAKRASI Akik: Ciddiyet, dayanıklılık ve sükunet sağlar. Kendinize güven duymanızı sağlar ve cinsel organları organları aktive eder. Hematit: Güç ve enerji sağlar. Gizli enerjileri hareket ettirir. Böylece zayıflık hallerinin üstesinden gelmenize yardım eder ve hastalıktan sonraki iyileşme dönemini destekler. Kırmızı Yeşim Taşı: Toprak Ana’nın temel gücü ve sabırlı sevgisiyle bağlar. Alçakgönüllülüğü ve bencil olmamayı öğretir. Lál: Dürtü, irade, özgüven ve başarı sağlar. Cinsel dürtüleri teşvik eder ve dönüştürücü, canlandırıcı bir enerjiye dönüşmesine yardım eder. Kırmızı Mercan: Yaşamsal, akıcı enerji verir. Kan hücrelerinin yapılmasını destekler. Yakut: Saflaşmaya ve değişime götüren yaşamsal enerji verir.
2. SAKRAL PLEKSUS Karnel (Kırmızımsı akik): Dünyanın yaratıcı enerjisiyle ilişki kurmanızı sağlar. Tamamen şimdiki zamanda yaşamanıza yardım eder ve zihninizin yoğunlaşma gücünü arttırır. Yaratıcı güçleri canlandırır. Aytaşı: Sizi, duyarlı, alıcı ve mükemmel yanlarınızla birleştirir ve bu yönünüzü kabullenip kişiliğinizle bütünleştirmenize yardım eder. Tıkanmış lenf bezlerini temizler.
3. SOLAR PLEKSUS Kaplan gözü: Zihnimizi keskinleştirir ve hatalarımızı görüp ona göre davranmamıza yardım eder. Amber: Sıcaklık ve güven sağlar. Sahip olduğu güneş enerjisi daha çok neşe ve berrak ışık yoluna iletir. Karaciğeri temizler ve güçlendirir. Topaz: Altın renkli topaz, içimizi güneşin sıcak ışığı ve enerjisiyle doldurur. Duygusal yükleri ve kötümser düşünceleri ortadan kaldırır.
4. KALP ÇAKRASI Kızıl Kuvars: Yumuşak pembe rengi, inceliği, şefkati ve sevgiyi cesaretlendirir. Kalbinizde kalabalık, düşüncesizlik ya da ilgisizlikten doğan yaraları iyileştirecek titreşimlerle ruhunuzu sarar ve sevgiyi özgürce alıp verebilmesi için ruhu açar. Turmalin: Genellikle kesilmiş halde kullanabileceğiniz yeşil köşeli pembe turmalinlerin ayrı bir önemi vardır. Çünkü pembemsi kırmızı turmalinin genişletici özellikleriyle, yeşil rengin iyileştirici, uyumlaştırıcı titreşimlerini birleştirir. Zümrüt: Her şeyi kucaklayan sevginin taşıdır, çünkü sevgiyi güçlendirir ve derinleştirir. Yeşim Taşı: Yeşil ışığı, huzur, bilgelik, adalet ve alçakgönüllülük verir. Eğer huzursuzsanız, sizi rahatlatacak ve huzur içinde uyuyup mutlu rüyalar görmenizi sağlayacaktır.
5. BOĞAZ ÇAKRASI Akuamarin: Açık mavi rengi, bulutsuz bir gökyüzünü yansıtan denize benzer. Böylece ruhunuzu, içinizdeki genişliği yansıtan bir aynaya dönüştürür. Onun etkisiyle ruhunuz, sevgi ve şifa kanalı olabilir. Turkuaz: Renginde gökyüzünün mavisiyle yerin yeşilinin bileşimi bulunur. Pozitif enerjiyi emer, bedeni ve ruhu negatif etkilerden korur. Kadıköytaşı: Beyaz-mavi bu taşın, tiroid bezi üzerinde olumlu etkisi vardır. Konuşma ve yazma yoluyla yaratıcılığı arttırır.
6. ALIN ÇAKRASI Lapis (Laciverttaşı): Kozmostaki güvenlik duygusunu ruhumuza iletir. Sezgimizi ve iç görümüzü uyararak maddi dünyanın gizli anlamının ve ardındaki enerjilerin bilincine vardırır. Sodalit: Lacivert sodalit, zihnimizi saflaştırır ve daha derin düşünmesini sağlar. Işıması bize dinginlik verir ve sinirlerimizi güçlendirir.
7. TAÇ ÇAKRA Ametist: Bu taş, korkuyu ve uyumsuzluğu çözen canlı bir dinginlik yayar ve evrendeki enerjilere güven duymamızı sağlar. Zihnimizi sonsuza yönlendirir, meditasyonu canlandırır. Kaya Kristali: Ruhumuzun everensel ruhla birleşmesine yardım eder, tıkanıklıkları çözer ve bize yeni enerji ve koruma sağlar. ‘Ametist’in yeri bambaşka, çünkü…Ametisti odaya koyduğunuz zaman, sadece size uyumlu enerjileri alır, olumsuzlukları yoldan çevirir ve değiştirir. Üçüncü gözün üzerine koyduğunuzda geçmişi daha kolay hatırlatır ve ileri görüşü geliştirir. Yang enerjisini ying’e dönüştürür; yani bir anda sizi bir uçtan diğerine taşıyarak mucizeler gerçekleştirir. Amestistin sivri ucunu yatarken 3. gözünüze veya meditasyon yaparken tepe çakrasına koyun ve kafanızdan atmak istediğiniz düşünceyi gözünüzde canlandırın. Onu nefesinizle içinize alın ve dışarı verdiğiniz nefesinizle önünüzdeki menekşe rengi ateşe bu düşünceyi atın. Sürekli olarak üzerinizde taşıyabilirsiniz. Size uyumsuz enerjili insanların yanında bu taşı bulundurmanız sizi koruyacaktır. Meditasyon, EMF, reiki gibi çalışmalarda bu taşı her seanstan sonra ucu aşağı gelecek şekilde soğuk sudan geçirin. Bu şekilde işe yaramayan enerjilerden temizlenecektir.
çok güzel bir site sizi tebrik edrerim.Kendimi bu siteden alamadım.Şakra(çakra) çok
ilgimi çekti.Çakraları açmanın başka yönteleri var mı? Gizli ilimler konusunda kaynak
bulmada zorlanıyoruz.Bu konuda ,ezoterim-gnostizm-içrek metinlere ve havass
konularına,pdf e-kitap konularına da yer vermeniz mümkünmdür ? tekrar kutlarım
Mükemmel anlatılmış !